5 Temmuz 2014 Cumartesi

Sana Bir Sır Vereceğim

Bugün 5 temmuz 2014.
Tam bir yıl önce hayatıma giren ve bana çok şey katan bir dizi için yazıyorum bu yazıyı.

Sana Bir Sır Vereceğim

Türkiye'de yapılan ilk fantastik dram dizisi.
İlk olan şeyler ülkemizde zor kabullenir,çoğu kez diğer "olağanüstü kurgusu" olan dizilerle karşılaştırılıp dalga geçildi. (selena, bez bebek vs)

Ama aralarında gerçekten çok büyük bir fark olduğunu izledikçe anladılar.

Bu yazıda, bu dizinin nelerden bahsettiğini,oyuncu kadrosunu,nerede ne zaman çekildiğini, vb şeyleri anlatmayacağım. Madalyonun diğer yüzünü görmenizi sağlamak istiyorum.

"Bana çok şey kattı" derken ne demek istiyordum önce buradan başlıyayım.
Bu dizinin teması "kan bağı olmadan aile olabilmek"ti.
Bunu bize öyle güzel öğrettiler ki.. Şimdi koskocaman bir SBSV Ailesi'ne sahibiz.

Ben tüm duyguları yaşadım bu diziyle.
25. bölümün son sahnesinde ağlamayı,parti bölümünde kıskançlığı,bütün Aytil sahnelerinde (ayrım yapamadım şuan) mutluluğu, Kanatsız ve İsyan ile gülmeyi, Çağla ile sinirlenmeyi,Sevgi ile nasıl güçlü kalınacağını, Esra ile nasıl tüm kötülerin cezasını çekeceğini...

Daha çok şey.


**
Birde küçük bir parantez açmak istiyorum. Dizide "full mantık" arayanları anlamaya çalışıyorum.Ama olmuyor. Dizideki karakterler özel çocuklar. Yani özel güçleri var.Düşünce okumak,görünmez olmak,elektrik saçmak gibi... Dizide öğretilmeye çalışan şeyler, bize olumlu bir şekilde geçti mi? Geçti. Daha fazlasını tartışmaya gerek yok zaten. Buda buradan sürekli "saçma" diyen önyargılılara gelsin. Kapa parantez.

**

"Bir diziden ne öğrendin bu kadar?" derseniz...

Hayallerinden vazgeçmemeyi. Her zaman hayallerle yaşayabilmeyi,en kötü anlarda onlardan güç alabilmeyi. Tilki ve Aylin'in sürekli bahçede hayaller kurması gibi... Donarak ölmeye ramak kala hayalleriyle ısınmaları gibi...


"Sevginin olduğu yerde umutta vardır." diyen Mehmet ve "İnsan umut etmezse ölür Aylin." diyen Tilki ile umut etmeyi asla durdurmamak gerektiğini...

Aylin'in elektrik kazasından sonra Zeynep "Keşke birimizin de yaraları iyileştirme gücü olsa" demişti. Aylin ise "Hepimizde var ki zaten. Birini iyileştirmek istiyorsan bunun tek yolu onu koşulsuzca sevmektir. Ne yaparsa yapsın,ne söylerse söylesin sevmeye devam edersen eninde sonunda iyileşecektir zaten." demişti. Haklı olduğunu dizi boyunca "dünyanın en tatlı öküzünü" iyileştirmesinden anlayabiliyorum...

Birde... dokunmadan da sevebilmeyi.. Çünkü "Aşk iki beden arasında yaşanmaz...iki kalp arasında yaşanır.

İmkansızlıklara çözümler bulmayı...
"Yaz... Yaşamak istediklerini, hayallerini,gördüğün düşleri,hiç yaşanılmayacak anılarımızı. Hepsini yaşanmış kabul edelim."


AyTil sayesinde aşka inanmayı...

"Gidelim buradan... Sadece ikimiz.. Kimse bilmesin,kaybolalım ortadan... Sonsuza kadar."

"Bana inanmak zorundasın. Çünkü aynı şeyleri sen anlatsan ben sana inanırdım. İnanırsan her şey düzelecek. İnanırsan bitecek."

"Bana merhaba demeden hoşça kal diyemezsin..."

"Kelebekler birgün yaşarmış biliyor muydun? Çok acayip değil mi? Sabah doğuyorlar tam bir gün sonra,gün doğarken ölüyorlar. Hepi topu bir gün. Bizim için birgün ama onlar için bir ömür. Ama sana bir şey söyleyeyim mi kelebekler bizden çok daha mutlu. Aşkla geçen birgün bir ömre bedeldir çünkü. Aylin, güneş doğana kadar bir günü yada bir ömür diyelim biz ona, benimle geçirir misin?"

"Madem seviyoruz o zaman söylemeliyiz. Ne zaman ölebileceğimizi kim bilebilir ki? O zaman niye yaşıyoruz? Aşksız geçen,sensiz geçen bir ömrün ne kıymeti var ki Tilki? O yüzden sen uyan,biz hiçbir şeyi ertelemeyelim olu mu? Seni seviyorum."

**

Replikleri öyle güzel ki... Çoğu aklımda hala, eminim "dizinin sıkı takipçilerinin"de aklındadır.

Birde dizi müzikleri..
Diziyi izlemediğim zamanlar onlar eşlik ediyorlar bana.
Hazan Vakti,Gölgeler,İnanması Zor...
3. bölümde Tilki ve Levent'in şarkıları; Afilli Yalnızlık, Gidiyorsun...

Ve eğer sayılırsa Tilki'nin "manda yuva yapmış" "bedava mı sandın para verdim aldım" şarkıları :))


Bunlardan daha daha önemli olan noktada şu;
Dizi 2 şubat 2014'te bitti. Ama hala görüşüyorlar,hala doğum günlerinde,özel günlerde bir araya geliyorlar. Ve birbirlerinin yeni dizilerini tanıtmak için kendi dizileriymiş gibi uğraşıyorlar. Bunlar az şeyler mi? Bence dizi sonrası bile bu kadar bağlı olmaları çok çok kıymetli.

Dizinin ilk bölümünün üstünden tam 1 yıl geçti.
Dolu dolu 1 yıl.
İyi ki hayatımıza girmişsiniz.
Demet'in de defalarca söylediği gibi iyi ki sizleri tanımışız.

Birde... belki şuan için imkansız görünüyor ama.. Bu dizinin yeniden çekilmesini,bu ekibin tekrar bir araya gelmesini her şeyden çok isterim! Belki bir gün olur ha? Umudu kaybetmek yok! Ne demişti Tilki? Umudunu kaybederse insan ölür... sırf bunun için,bu söz için,içimde buna dair bir umut olacak.

Yazının sonunu güzel bir haberle bitirelim :)

Sana Bir Sır Vereceğim hafta içi her gün saat 10:00'da tekrarlarıyla Fox'ta!

İçimizdeki sırrı kaybetmediğimiz nice senelere SBSV Ailesi
Hepiniz iyi ki varsınız! Biz gerçekten güzel bir aile olduk...



               "AİLE OLMAK İÇİN KAN BAĞI OLMASI GEREKMEZMİŞ MEĞER; SEVMEK YETERMİŞ..."

1 yorum: