30 Haziran 2014 Pazartesi

Bal

Bu hikayeyi öğrendikten sonra Bal şarkısının yeri benim için bambaşka oldu.
Duman grubunun solisti Kaan Tangöze'nin pek bilinmeyen hüzünlü hikayesi:

1995 Türkiye güzeli Ahu Pasakay ile güzel bir ilişkileri olan Kaan Tangöze, bir gün sevgilisiyle ufak bir tartışma yaşar. Duman grubunun 2002 yılında çıkardığı Belki Alışman Lazım albümünün Kemancı Bar'da gerçekleşecek tanıtım gecesinde Kaan'ın gözleri Ahu'yu arar fakat göremez. Aralarındaki kırgınlık nedeniyle kalabalığın arkasından izlediğini düşünerek o gece ona yazdığı şarkıları arka arkaya söyler. Fakat Ahu o gece orada değildir. Rivayete göre, Kaan Tangöze'nin sahnede sevgilisine yazdığı Bal şarkısını söylediği esnada sevgilisi evinde intihar etmişti. Sevgilisinin intihar haberini alan Kaan 15 gün boyunca ailesi ile bile görüşmemiş, acısını tek başına yaşamak için kendini eve kapatmıştır.

Kaan'ın birçok şarkıyı Ahu'ya yazdığı bilinmekteydi. (Ah,Haberin Yok Ölüyorum,Köprüaltı,Senin Gibi)
Ama en önemlisi Baldı. Çünkü Bal'ı söylediği esnada sevgilisi uzun bir yolculuğa çıkmıştı. Duman grubu Bal şarkısını bir daha hiç çalmadı. Anlatılanlara göre, bu acı olaydan sonra açık havada gerçekleşen bir konserde Kaan gökyüzüne bakarak ilk ve son kez söylemişti.

Ve bir keresinde de şarkı arasında "Bal" diye bağıran bir seyirciye döner Kaan, yüzünde buruk bir ifadeyle iki parmağıyla gökyüzünü işaret eder.


"Nerdesin...sevgilim...

Söyle nerdesin bal
Artık benlesin bal

Artık sen benim canımsın
Canlı kalan tek yanımsın"

29 Haziran 2014 Pazar

Acı her kişiye farklı ulaşır

Acılar gerçektir. Acı çeken kimse "ay şu kızın benden daha çok sorunları vardır en iyisi acı çekmeyeyim. ay bu çocuğunda benimkinden çok büyük dertleri var benim acı çekmem mantıksız!" demez. Çünkü acı gerçektir. Tek kişiliktir. Ve acıtır. Kimseyi sıkıntıları yüzünden yargılamaya hakkınız yok ve ondan daha kötü durumda olanları gösterip "onlar bu haldeyken senin acı çekmeye hakkın yok" diyemezsiniz. O ister miydi öyle olmayı? Sabahlara kadar ağlayıp sızlamayı. Acı her kişiye farklı ulaşır. Kimisi yiyecek yemek bulamaz. Kimisi çok aşıktır. Kimisi kendini güzel bulmayıp eve kapanmıştır. Kimisinin hiç arkadaşı yoktur. Bunlar hep acı. Farklı şeyler ama hissettirdikleri can yakma olayı hep aynı.


27 Haziran 2014 Cuma

BoraEkinBerk

boraekinberk

Bu fizy yayını 21 Ekim 2013'te yapıldı. Bu yayın yapıldığında ben dinleyememiştim ama tweet atmıştım. Daha sonra dinlemek aklıma gelmemiş demek ki... Şimdi dinliyorum ve Ekin'in "Buradan Erzincan'a bool öpücükler" demesini yeni duyuyorum. Hayatımın şoku oldu. Nasılda canım, nasılda mutlu etti beni. Keşke zamanında görseydim ama böyle aniden gelen mutluluklarda şahane oluyor.

Seviyorum bunları!

Dakika 24:40





26 Haziran 2014 Perşembe

dünyanın en iyi "en yakın arkadaşı" olmak

O kadar güzel bir yazı ki,biraz kendimi buldum. Paylaşmazsam ayıp olurdu...

"Hayatım boyunca sahip olmayı en çok istediğim şey, bir arkadaştı... En yakın arkadaşım sıfatını hak eden gerçek bir arkadaş. Hep benim mesaj attığım ya da buluşmak istediğim biri değil. Onunda özleyip düşündüğü,mesaj attığı,gerçek bir arkadaş...

Mesela ben ilerde gerçekten bir "en yakın arkadaşım" olursa dünyanın en iyi "en yakın arkadaşı" olmayı planlıyorum. Ciddi ciddi. Nasıl?

Canım sıkıldı dediğinde benim de diyip hadi değişik bir şeyler yapalım dediğinde bahane bulan biri değil,gerçek bir arkadaş... En iyi zamanında yanında olduğu gibi en kötü zamanında da yanında olan bir arkadaş...
Yarın şuraya gidiyor musun değil yarın şuraya gidiyor muyuz sorusunu bilen bir arkadaş..
Benim en yakın arkadaşım sensin dediğinde gülümseyen değil, benimde sensin cevabını verebilen bir arkadaş...

Bilmiyorum.Sanırım bir en yakın arkadaşım olsaydı,ona hasta olduğuna çorba yapmayı da sıkıldığında yanına gitmeyide, canı bir şey çektiğinde alıp götürmeyide bilirdim. Ama ne yazık ki hiç gerçek bir en yakın arkadaşım olmadı yada ben kazanamadım.

Biri vardı hep o benim en yakın arkadaşımdı ben onun değil."


                          *Bu söze bayılıyorum, gerçek dostlukları olan insanlar çok şanslı. Kıymet bilin.

"o kadar acı ki."

Bir zamanlar kardeşim dediğin insanla yabancı olmak. Gözlerine bakarken yapılanları görmek. Hayatın sizi nereden nereye savurduğunu görmek. Aslında her şeyi unutup sarılmak, sıkı sıkı sarılmak istemek ama sarılamamak... O kadar acı ki.

5 küçük güzel hikaye

Birgün köylüler yağmur duasına çıkmaya karar verdiler. Duaya, içlerinden sadece bir çocuk şemsiye ile geldi... İNANÇ

Bir bebeği havaya fırlattığınızda,bebek güler çünkü onu yakalayacağınızı bilir... GÜVEN

Ertesi sabah uyanıp uyanmayacağımız konusunda hiçbir fikrimiz olmasa bile her gece yatarken alarmı kurarız... UMUT

Gelecek hakkında hiçbir şey bilmesek bile yarın için büyük planlar yaparız... ÖZ GÜVEN

Herkesin acı çektiğini görürüz. Bize de aynı şeylerin olabileceği ihtimalini biliriz. Fakat yine evleniriz?? AŞIRI ÖZGÜVEN 



Believe in yourself.

Eğer bir hayalin varsa peşinden gitmelisin. Onları gerçekleştirecek olan yalnızca sensin.Kimse senin için onları gerçekleştirmez. Her yapamayacağına,olmayacağına inandığın anda, içindeki o kötü sesi sustur ve ona "Bu sefer senin dediğin gibi olmayacak çünkü başarmak,ulaşmak ve yolun sonundan mutlu ayrılmak için her şeyi yapacağım" de. Kendine inan. Bütün sır burada.

Bu ara çok sık umutsuzluğa kapılıyorum. Ve sürekli içime oturan bu "öküze" bunu söylüyorum. "Benden uzak dur" diyorum. İç sesimle sürekli kavga halindeyim. Umarım yolun sonunda kazanan, o kötü iç ses olmaz.

Şunu sürekli tekrar edin;

Believe in yourself... Believe in yourself...

Geri dönüüş

Yaklaşık 7 aydır, tek tük paylaşımlar dışında giremediğim bu blogu o kadar özledim ki!

Yazdığım ama yayımlamadığım bir sürü taslak var. Artık geri dönüş vakti! Tek tek paylaşalım taslakları,bakalım beğenecek misiniz?

Burayı çok özlediim! Deli saçması şeyler yazıp,paylaşmayı,yorumlarınızı çok özledim!



*Kendime dair dippssnot*

Tatilde gibi hissetmesem bile,tatil geldi. Ben son sınıf oldum. Artık ygs-lys mağdurları kervanına katıldım. Maraton başladı. Bende içinde bulunduğum depresyonu buraya dönerek azaltabilirim dedim ve geri döndüm. Birde geçen hafta doğum günümdü. Doğum günlerini sevmiyorum. Bye