31 Ocak 2014 Cuma

Mesela bu yazıyı okuduğun için mutlu ol, gülümse istiyorum...

Sen renkli saç uçları istiyorsun ama kendi yıpranmış gibi görünen doğal saçlarının farkında değilsin. 

Koyu göz rengini sevmiyorsun, ama mavi gözle gören birinden daha iyi şeyler görüyorsun belki? 

Yeni model telefonlara özeniyorsun belki ama üstüne bir sürü çıkartma yapıştırdığın şirin telefonunun farkında değilsin. 

Kilonu sevmiyorsun belki, ama fikirlerin zayıf birinden daha güzel inan bana. 

Bir sürü tişörtüm olsun renkli diyorsun, ceketlerim olsun diyorsun ama annenin ördüğü o kazağın farkında değilsin. 

Sen kimseye özenmemelisin, kimse sen değil. 
Bir bak etrafına, seninle aynı fikire sahip biri var mı? Yok. 
Çünkü sen o bir sürü eşyadan, saçtan, dış görünüşten daha güzelsin. 

Sen güzelsin, sen kendinsin, sen birtanesin. 

Aynaya geçip baktığında kendinle gurur duymalısın. 

Mesela bu yazıyı okuduğun için mutlu ol, gülümse istiyorum,belki kimse sevmeyebilir seni,senin güzel olduğuna inanıyorum bunu okuyan kişi SENİ SEVİYORUM.



3 Ocak 2014 Cuma

Siz neyi yapınca mutlu oluyorsanız, onu yapın.

En kocamanından selam şuan bunu okuyan herkese! En çokta düzenli olarak takip edenlere tabii. Doğru düzgün giremedim buralara.. N'oldu bilmiyorum ama bazen insanin yazası bile gelmiyor. Size de oluyor değil mi? Bazen öyle bir ruh halinde oluyorsun ki, en çok yapmayı sevdiğin şeylerden bile uzaklaşır halde buluyorsun kendini. Ama bu tuhaf ruh hali geçince (ya da azalınca) tekrar geri dönüyorsun bıraktığın şeylere.. Şuan tam da böyleyim. Geri döndüm. Zaman çok hızlı geçiyor, ben böyle zamanlarda bunu anlıyorum. Bir tartışma konusu oluşturmak istemem ama "eski mi iyidir yeni mi?" deseler tercihim yeniden yana olur sanırım. Yeni şeyler beni hep ümitlendirir. Yeni şeyler rengarenk, eski şeyler gri gibi gelir bana. Ama bazen gri de güzeldir. Bazen.. Küçükbir tavsiye bırakmadan duramayacağım. Eskiyi özleyebilirsiniz, anılarınızı, arkadaşlarınızı.. Ama asla bunlara takılıp kalmayın.Gemişinize takılıp kalırsanız,geleceği yaşamazsınız ki.. Ani yaşayamazsınız. Bugünün ne suçu var? Geleceğinizin ne suçu var? Ve inanın o özledikleriniz acı ve mutsuzluk dışında bir şey getirmeyecek size. O yüzden bu yıl en çokta geçmişi düşünmeyi birakın. Yeni bir sayfa acin ve onu hayallerinizle doldurun.
İnsanlar mutsuz olmaya alışmış bence,yoksa mutlu olmak bu kadar zor olmamalı.. Bol bol gülün bu sene. En kötü şeyleri bile aşın gülücüğünüzle. Sabah uyandığınızda güneşin yüzünüze vurmasına gülümseyin, yolda gördüğünüz bir kedinin kuyruğu etrafında dönmesine gülümseyin , sevdiğiniz bir insanin resmini telefonunuzun ekran resmi yapın ve her baktığınızda gülümseyin. Ya da yolda somurtgan bir amcaya gülümseyin..
Bir gülücükle çok şey değişmez mi? Değişir. Hemde çok şey değişir. İnsanların kalbini gülüşünüzle aydınlatabilirsiniz. En azından deneyin. Somurtmaktan daha iyidir emin olun. (Yolda yürürken hiç kimsenin birbirini görmeden, sadece isine-okuluna odaklandığını görmemin de etkisi olabilir bunları yazmama tabii) Siz neyi yapınca mutlu oluyorsanız onu yapın. Yazmayı seviyorsanız yazın, çizmeyi seviyorsanız çizin. Bırakın, kimse beğenmek zorunda değil yazdıklarınızı, çizdiklerinizi. Bırakın kim ne düşünürse düşünsün. Sesiniz kötüyse bile söyleyin şarkınızı bağıra çağıra. Daha sonra bu yaptıklarınızı ertelediğiniz için pişman olmaktan iyidir,değil mi? Demek ki artık ertelemiyormuşuz hiçbir şeyi. Yeni yıla güzel umutlarla girin ki, güzel şeyler gelsin hayatınıza. Bir şeyi çok istersen olurmuş derler. Çok isteyin.. İstedikçe daha çok çalışın! Belki bugün değil ama elbet bir gün olacak.. Hayatta yapılacak çok fazla şey var. Ve bunları yapabilecek upuzuun bir hayat var önümüzde. Bu şansı verdiği için inandığına teşekkür etmen gerekmez mi? Hadi o zaman...:))